J-3
Gunler geceleri kovaladi siginmak icin. Ama artik geceler de tukendi. Geriye kaldi 3!!!
Cekicem gidicem buralardan diyenlerden olmadim hic, nerede olursam olayim hep o kadar cok vakit gerekti ki "burali" hissetmek icin. Simdi yine bavulu doldurma zamani...
Sali gunu Paris'e gidiyorum. Cok uzun suren aramalarin sonunda stajimi 6 ay boyunca bir medya ajansinda yapacagim. Tek, belki de en buyuk derdim, hala daha, gitmeme 2 gun kala bir fare deligi bulamamak. Tek basina insanin, ozellikle de 6 ay gibi cok da olmayan bir sure icin, ev kiralamasi basli basina bir zahmet. Cautionlar odenecek, referans sudur budur kagit isleri alip basini gidecek. Bu durumda en mantiklisi hali hazirda evi olan birinin evine coreklenmek. Bunun icin cok guzel internet siteleri kurulmus. Ben de kendimi bu sitelerde buluyorum son gunlerde ve gecelerde. Haftaya ev ziyaretleri ve sahipleriyle uyum calismalarina girilecek. Bakalim hayat bu sefer ne gosterecek?
Onun disinda yazamadigim sure boyunca Isidoros, Mumu, ben Goran Bregovic konserine gittik Girona'ya. Kirik dokuk ama calismakta inat eden arabamizla 2 saate yakin surdu yol. Acikhava konserlerine alistigimiz icin Bregovic'in, kongre salonunda konser, ilk an fikir olarak cok urkutucu geldi. Klasik muzik profilinden uzak bir dinleyici kitlesi, mekanin havasindan suyundan olsa gerek, en civiltili sarkilarda bile hareketsiz kalmayi tercih etti, bis e dek... Kalasnikof baslayinca tutamadi kendini ondeki civil Ispanyol, arkadasini da cekistirerek basladilar karsilikli oynamaya. Artik ipler kopmustu: Herkes ayakta hopluyor, beraber soyleniyordu sarkilar...
Tam zamanini hatirlamadigim ama yine de bir pazar, IESE tayfasi ile aile saadeti havasinda Barcelona'nin disina ciktik Calçot yemege. Efendim bu calçotlar, hayatlarinin baharini artik yasayamayan korpe taze soganlar. Kozlenmis calçotlar, bir cesit salsa sosu olan salvitxada ve butifarra'lar(domuz sosisleri) ile yeniyor, mevsim sonbahar bitimi-ilkbahar baslangicinda oldugunda.
Voilà!!! Simdi yavas yavas neler goturulecek, neler yikanacak, ayiklama zamani. Iki hafta sonra buraya geri donecegim icin haftasonu kacamagi ve tabi Simmi icin, kucukcene bir bavul idare edecek beni, oyle umuyorum. Simdiden ne-olacak-halimiz-? psikozundayken evdekiler, kole Isaura "actif" olma yolunda...
2 comments:
Blogumun BlogLog kısmında FanFanTulipe adını görünce ne yalan söyleyeyim, yanlışlıkla sayfama düşmüş bir yabancıdır diye düşündüm. Bugün de görünce bir uğrayayım dedim. :)
Peki, merak ettiğim bir şey var bu post sonrası: acaba Fransızca biliyor musun? Yani Paris'teki medya ajansında çalışabilmek için? Ben de bu tür bir staj yapmak istiyorum ama Fransızcam yok. İngilizcem iyidir. Ama bu da Fransa'da işe yaramaz sanırım. Neyse... Hiç tanımadığın birinin bu tür dertlerini dinlemek anlamsız geliyor olsa gerek. Susuyorum. :) Hoşça kal.
Tanidik/tanimadik hepimiz "yabanci"yiz... O yuzden hic de anlamsiz degil :) Fransiz lisesi mezunu+2 senedir grande école denilen kurumlardan birinde oldugum icin fransizcam iyi. Fransa'da staj icin dil onemli, ama cesaretini kirmaman icin bir ornek: Ispanya'da da denedim, herkes bulamassin dedi, cok cok az olan ispanyolcamla yine medya ile alakali bir yerde(kucuk de olsa) buldum. O yuzden sikma canini, her yolu dene yeter ki (fr ogrenmeye de calis, boylelikle motivasyonunu gostermis de olursun;)Ne zaman-ne istersen sorabilirsin...
Gozattigin icin sayfama cok tesekkurler Jelatin!
Post a Comment